Hafta sonunda nereye gitsek diye hafta içinden birkaç alternatif düşünmüş olsakta İstanbul bu hafta sonu o kadar sıcaktı ki dışarıda gezmek akıllı bir insan işi değil diye düşündük ve Cumartesi sabahı evde kahvaltımızı yaparken ailece adalardan birine gidelim ama hangisine diye sorular sormaya başlarken bulduk kendimizi. Heybeliada, Kınalıada, Büyükada derken daha önce hiç gitmediğimiz ama merak ettiğimiz Sedef Adasına gitmeye karar verdik. 😊
Sedef Adasına Nasıl Gidilir ve Sedef Adası Yol Ücretleri
Kahvaltımızı yaptıktan sonra plajda bize lazım olabilecek eşyalarımızı çantamıza koyarak yola koyuluverdik. Maltepe'den Kartal'a bindiğimiz minübüsten Kartal Devlet Hastenesinde indik ve yürüyerek sahil tarafına geçtik.
Ücretleri merak edenler için
Adalara giden motorların bulunduğu yerde kişi başı 10.-TL den 4 kişi için Sedef Adası gidiş-geliş ücreti olarak 40.- TL ödedik. Ayrıca Sedef Adası plajına girmek içinde yine bu noktada bilet kesildiğinden kişi başı 25.- TL olan plaj giriş ücreti için 4 kişi toplamda 100.- TL ücret ödedik. Bu ödediğimiz 100.- TL giriş ücretine şezlong, su kaydırağı, şemsiye ücretleri dahil olduğunu belirteyim unutmadan. Saat 11:35 de Kartal'dan hareket eden motor yaklaşık yarım saat sonra rahat bir yolculuk sonrası Ada'ya varıyor.
Önce uygun bir yer bularak yerleşiyoruz. Deniz çok temiz, denize baktığınızda dibini görebiliyorsunuz. Bazen küçük deniz anaları görsemde ben pek etkilenmiyorum bu durumdan. Ada sakin ve kafa dinlemek için gayet güzel bir mekan.
Biz biraz yüzdükten sonra adanın etrafını dolaşıp çevrede neler var görmek istiyoruz. Plajdan biraz ilerledikten sonra biraz lüks olduğu anlaşılan başka bir özel plajla karşılaşıyoruz. Özel tekneleri ile gelenler burayı tercih ediyorlar. Ayrıca burada güzel birde restaurant olduğunu görüyoruz. Tepeden baktığımızda deniz manzarası o kadar güzel ki insana huzur veriyor burası adeta.
Temiz bir ortam, ağaçlar ve çiçekler arasında büyüleniyoruz. Biraz daha ilerlediğimizde sağda ''özel mülkiyettir girilmez'' yazısını görüyoruz. Bu yazının biraz ilersinde oturan birkaç kişi bize daha fazla ileri gitmememizi çünkü özel mülkiyet olduğundan izin verilmediğini söylüyorlar. Bizde halkın kullanımına açık olan bu kadar küçük olan yani yaklaşık 100 metrelik alandan geri dönmek zorunda kalıyoruz.
Denizde yüzdükten bir müddet sonra acıktığımızdan dolayı, plajda bulunan büfeye verdiğimiz patates kızartması, köfte, meyve suyu, çay siparişimiz sonrası karnımızı doyuruyoruz.
İstanbul'dan kaçmak ama İstanbul'a yakın bir yere gidip kafanızı dinlemek istiyorsanız burası bence ideal bir yer. Tabi herkesin beklentisi farklı olabilir. Benim beklentimi burası karşıladı diyebilirim. Temiz hava, deniz, aile, yeşilik, sezsizlik, huzur daha ne olsun ki.😃
Adadan dönüş akşam 17:30 ve 18:30 daki motorlarla sağlanıyor. Birçok kişi 17:30 daki motora binerek dönüyor biz ise biraz daha kalmayı tercih ediyoruz. 18:30 dan sonra geri dönüş için araç bulunmadığından biz adadan 18:30 daki motorla Kartal'a geri dönüyoruz.
Kartal'a gelmişken taze balık yemeden dönmeyelim diyen eşimi dinleyerek akşam yemeği olarak balık yemeyi tercih ediyoruz.
Yemek sonrası eve dönüyor ve bu güzel günün sonuna geliyoruz.
Bir sonraki gezi notlarımda görüşmek üzere şimdilik hoşçakalın...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder