xpr:class='"loading" + data:blog.mobileClass'>

MENÜ

  • Anasayfa
  • Hakkımda
  • Seyehat ipuçları
  • Yurt içi gezilerimiz
  • Yurt dışı gezilerimiz
  • Çocuklarla hafta sonuÇOCUK
  • YAŞAM
  • GENEL BİLGİLER
  • 14 Mart 2017 Salı

    Bangkok - Tayland

    BANGKOK GEZİ NOTLARIM


    Aslında Bangkok tatilimiz ile ilgili yazımı daha önce blogumda yazmış olmama rağmen nasıl oldu bilemiyorum ama yayınladığım yazılarımın silindiğini farkettim. Başka bir yerede yedekleme yapmadığım ve ayrıca çok yoğun bir iş ortamında çalışıyor olmam nedeni ile yazımı tekrar yazıp yayınlamak bu kadar uzun sürdü. 😩
    Bangkok-Pattaya tatilimize ilişkin olarak özellikle sizler için yararlı olabileceğini düşündüğüm bir çok konuya yazılarım içersinde değinmeye çalıştım. Umarım yararı olur ve beğenirsiniz. 😊

    Bagkok- Pattaya tatiline nasıl karar verdik
    Okulların sömestre tatili yaklaşmıştı. Bizim Şubat ayındaki sömestre tatilinde herhangi bir tatil planımız olmamasına rağmen kızım okul tatiline 2 hafta kala, yurt dışına tatile gitmek istediğini söyledi ve kendimizi bir anda  internette gidebileceğimiz yerleri araştırmaya başlamış bulduk. Bu arada bende  madem yurt dışı tatil planı yapacağız diyerek çalıştığım kurumdan şubat ayı için yıllık izin talebinde bulundum. Sömestre tatilinin yaklaşması ve tatil süresininde kısa olması nedeniyle gerekli evrakları hazırlayıp vize başvurusunda bulunsak dahi,  bu kadar kısa sürede vize- mizin çıkma ihtimalinin mümkün olmadığı düşüncesi ile tatil için gidebileceğimiz vizesiz ülkeleri incelemenin daha uygun olacağını düşündük.Tur şirketleri ile yaptığımız görüşmeler ve internetten yaptığımız araştırmalar sonucunda hem deniz tatili hemde kültür turu yapabileceğimiz Bangkok-Pattaya 'ya gitmeye karar verdik. Tabi bu arada görüştüğümüz bir çok tur firmasında sömestre nedeniyle Şubat ayı için kontenjanların erkenden dolduğunu öğrenmek biraz hayal kırıklığına uğramamıza neden olsa da yurt dışına tatile gitmeyi kafamıza koymuştuk bir kere. Bu nedenle araştırmaya devam  ettik. Adını duymuş olmama rağmen daha önce hiç rezervasyon yaptırmadığım bir tur şirketinde yer bulunca  biraz çekinceli olarak 2 kişi için 25 Ocak 2017  gidiş, 31 Ocak 2017 dönüş olacak şekilde, Qatar Havayolları ile Doha aktarmalı Bangkok- Pattaya turuna rezervasyonumuzu yapıverdik bir anda.  Hiç bu kadar çabuk bir tatil planı ve rezervasyonu yapmamıştım bu güne kadar. Herşey o kadar çabuk oluyorduki ben bile şaşırıyordum. Çünkü bu tür konularda çok araştıran, çok düşünen ve ondan sonra karar veren bir insanımdır açıkcası.  Neyse tüm hazırlıklarımız artık tamam ve tatilimize başlayabiliriz artık.😊

    Bangkok - Pattaya Tatilimiz

    25 Ocak 2017'de uçağımız akşam kalkacak olmasına rağmen İstanbul trafiğinde ne olur ne olmaz diyerek  biz saatler öncesinden havaalanına gittik. Sabiha Gökçen Havaalanında bagaj ve pasaport kontrolü işlemlerimizi takiben saat 21:15 de  Qatar Havayollarına bağlı uçağımız Doha'ya hareket etti. Rahat bir uçak yolculuğu ile yaklaşık 4 saat 15 dakika sonra Doha'ya varış ve sonrasında uçak değişikliği yaparak yine Qatar Havayollarına ait uçak ile Bangkok'a hareket ettik. İlk defa Qatar Havayolları ile uçak seyehati yapıyorduk. Gerçekten çok konforlu bir uçak yolculuğu geçirdiğimizi söyleyebilirim. Uçakta çay ve kahve ikramları yanında ayrıca, yemek ikramıda olduğundan aç kalma gibi bir sorununuz kesinlikle bulunmuyor. 

    Bangkok'ta 1.gün

    Saatler süren yolculuk sonrasında saat 13:00 civarında Bangkok'a vardığımızda, İstanbul'da saat sabah 09.00 idi. Yani Türkiye saati Tayland'dan 4 saat geri oluyor bu durumda. Bangkok'a indiğimizde jet lag yaşamamak için uçakta uyumamız çok yararlı oldu doğrusu.

    Uçağımız Bangkok'ta bulunan Suvarnabhumi Uluslararası Havaalanı'na iniş yaptı.. Bu Havaalanının dünyanın en uzun uçuş kontrol kulesinin birine sahip olduğunu ve ayrıca Asya'nın en modern havalimanlarından biri olduğunu öğreniyoruz burada. Havaalanı çok büyük ve düzenli geliyor bize.
    Bagajlarımızı aldıktan sonra ilk olarak bir miktar dolar bozdurup paramızı Baht'a çevirdik. Az bozdurduk çünkü Havaalanında kurlar gerçektende düşüktü bu nedenle otele gidene kadar idare edecek kadar bozdurmakta yarar var. 😊Daha sonra  bizi bekleyen özel aracımız ile otele gitmeden önce şehir turu atmak üzere yola çıktık. Araca bindiğimizde Tayland'da şoförlerin araç içersinde sağ tarafta oturduğunu, otobüslerdeki biniş kapılarının ülkemizdeki gibi sağda değil, aksine sol tarafta olduğunu ve trafiğin soldan aktığını öğreniyoruz. Bu arada havaalanından dışarı çıktığımızda ilk hissettiğimiz şey sıcak ve nemli bir hava oluyor. Otobüse bindikten sonra trafiğe girince, İstanbul trafiğinden daha beter bir trafik ile karşılaşıyoruz. Ayrıca gezimiz sırasında mola verdiğimiz yerlerde, sokak tezgahlarında hazırlanan köri soslu yemek kokuları, egzoz ve kanalizasyon kokuları arasında kalıveriyoruz. Fakir bir ülke olan Tayland, tapınak cenneti adeta. Bunların bir çoğuda haliyle Bangkok'ta. Turumuz sırasında gezip gördüğümüz yerleri ve Bangkok'taki tapınaklar içersinde özellikle tavsiye edebileceklerimi bu yazıda toplamaya çalıştım..😊Şimdi buyrun bu güzel derlemelerimizi okumaya.....😊

    Wat Pho Tapınağı ( Yatan Budha )

    Bu tapınak Büyük Saray'a yakın olduğu için her ikiside aynı gün gezilebilmektedir.  Tapınak kuralları olduğundan dolayı giydiğimiz kıyafetlere dikkat etmemiz gerekiyor. Şort ve askılı kıyafetlerle gelenlerin kapıda bulunan görevlilerce üstüne birşey giyerek tapınağa girmesi isteniyor. Eğer yanınızda bu tür bir kıyafet yok ise girişte kıyafet verilmekte. Yatan Buda'nın olduğu yere girerken kural gereği ayakkabılarınızı çıkarmanız gerekmektedir.

    Bangkok'a gelen turistlerin uğrak noktalarından biri  bu tapınaktır. 😊Burda altın varak kaplı, 46 metre uzunluğunda, 15 metre yükseklikte dev bir Budha hekyeli bulunuyor. Heykelin ayakları dahi 3 metre boyunda ve 5 metre yüksekliğinde. Burası aynı zamanda Tayland'ın ilk üniversitesi olarak da geçiyor. Ayrıca Thai masajının doğduğu yer olarak da bilinmektedir. Biz ilk defa bir Budist tapınağı gördüğümüzden dolayı çok etkilendik. Bol bol fotoğraf çektik.


                                                            Yatan Budha

    Wat Traimit (Altın Budha Heykeli)

    Gezimiz  ile ilgili ayrıntılara geçmeden önce budist tapınaklara girebilmek için bayanların omuz, göğüs ve dizlerini kapatacak kıyafetleri yanlarında götürmesi gerektiğini tekrar hatırlatmak isterim. Biz gitmeden önce Tayland hakkında internetten edindiğimiz bilgi sayesinde yanımıza hırka ve şal almıştık. Böylece sorun yaşamadan rahatça içeri girebildik. 

    Çin mahallesinde bulunan Altın Budha Heykeli, 18 ayar olup, 5 metre yükseklikte ve 5 ton saf altından yapılmış. 700 yıldan daha eski olduğu bilinen bu heykel görenlerin gözünü   kamaştırıyor adeta. 😏Bu Budha heykelinin ilginç bir hikayesi var. Komşu ülke Burna saldırıları ile ülke yönetiminin zayıfladığı dönemde, heykelin yağmalanması korkusuyla bunu gizlemek için sıva ile kapladıkları düşünülmektedir. Zaman içersinde sıvanın altında ne olduğu unutulmuş ve heykel bir tapınağa taşıtılmış. 1931 yılında bu tapınak kapatılmış. Heykel 1955 yılında şimdiki bulunduğu Wat Traimit'e  taşınana kadar unutulmuş. Heykel taşınma sırasında yanlışlıkla düşürüldüğünde üzerindeki sıva kırılınca bunun tamamen altın olduğu ortaya çıkmış. Çin mahallesinde bulunan bu tapınak ücretsiz ziyaret edilebilmektedir.























    Grand Palace Bangkok ( Büyük Saray )

    Bangkok'u gezdim diyebilmek için gezilmesi gereken ilk yer bu saraydır. Göz kamaştırıcı güzelliği ve mimarisi olan Grand Palace yani Büyük Saray, Bangkok şehrinin en ünlü simgesidir. Başlangıçta birkaç tane Saray binasından oluşmakta iken daha sonra eklenen çok sayıda bina ve tapınaklarla bugün 218.400 metrekarelik bir alana sahiptir ve bugün içersinde 100'den fazla bina ve tapınak bulunmaktadır. Büyük Saray 1925 yılına kadar Tayland kraliyet konutu olarak kullanılmış. 1.900 metre uzunluğunda 4 duvar ile çevrili olan sarayın duvarların içinde, kraliyet konutunun yanı sıra, devlet daireleri, çok etkileyici yapılar ve tapınaklar bulunuyor. Tapınakların önünde üzerlerinde geleneksel kıyafetler olan zebaniler, stupan'ların altında maymunlar bu yapıları koruyan güçler olduğu düşünülüyor. Dış avluda oldukça ünlü olan  Wat Phra Kaew ( Zümrüt Buda Tapınağı) Zümrüt Buda heykeli bulunmaktadır. Buraları gezip görmek bizim için gerçektende farklı bir deneyim doğrusu 😉


    Wat Arun


    Şafak Tapınağı olarak da isimlendirilen Wat Arun, nehrin karşı kıyısında görkemli bir tapınak. İlk gün uçak yolculuğu sonrasında gördüğümüz tapınakları gezme sırasında çok yorulduğumuzdan, çok istememize rağmen Wat Arun'u gezme fırsatımız olmadı. Bangkok'a gittiğinizde zamanınız olur ise gidebileceğiniz bir tapınak olarak listenize alabilirsiniz bence.
    Yapmış olduğumuz turumuzun ardından yorgun olmamızında etkisi ile otele doğru yola koyuluyoruz. Kaldığımız otel Season Siam  Hotel. Şehirde seyahat etmek için uygun bir konuma sahip. Otobüs durağına, bizim gibi alışveriş çılgını olanlar için alışveriş merkezlerine, marketlere ve kafelerede yakın. Otele vardığımızda zaten Bangkok'ta 2 gün kalıp burdanda Pattaya'ya gideceğimizden ne kadar çok yer görürsek iyidir bizim için diyerek bavullarımızı odaya koyar koymaz otelin lobisine inerek biraz dinlendikten sonra kendimizi dışarı atıyoruz.
    Patpong Gece Pazarı


    Otelin kapısında bekleyen ve Bangkok'taki ulaşım araçlarından olan Tuk-Tuk şoförlerinden biri ile anlaşarak 2 kişi için 200 Baht 'ta (20 TL)  bizi Patpong Gece Pazarına götürmesi için anlaşıyoruz. Dünyaca ünlü tüm markaların taklit ürünlerinin satıldığı bir gece pazarı olduğunu söylediklerinden burayı çok merak ediyorduk. O nedenle gelip gözümüzle görmek istedik. Çin malı hediyelik eşyalar, Tayland'a özgü giysiler ve ayrıca taklit ürünler'in ( saat, çanta, parfüm vb) satıldığı küçük bir pazar olarak karşımıza çıkıyor. Hayal ettiğimiz gibi bir yer olmadığını görünce hayal kırıklığına uğruyoruz. Bu nedenle burada çok da zaman harcamamaya karar veriyoruz. Ama yinede kendimizi alışveriş yapmaktan alıkoyamıyoruz. Bir şort  tulum için 500 Baht fiyatı veren satıcı ile pazarlık sonucunda 200 Baht'ta anlaşarak tulumu alıyoruz.😌 Kesinlikle burda pazarlık yapmaktan çekinmeyin. Bir şey almak istediğinizde söylenen fiyatın yarısınından biraz daha az fiyat söyleyin. Esnafın elinde zaten hesap makinası var siz tezgahtan ayrılmaya başladığınız an, hesap makinasını size uzatıp sizin ne kadar para vereceğinizi yazmanızı istiyorlar Çoğunda orta bir fiyatta anlaşıp istediğinizi alabiliyorsunuz. Alışveriş sonrası acıktığımızdan dolayı gördüğümüz bir Burger King'e girerek hamburger yemeyi tercih ediyoruz. Sokaklardaki ağır baharat kokularından dolayı başka birşey yemek istemiyoruz. Ertesi gün rahat gezebilmek için dinlenmek üzere yine bir tuk tuk'a binerek otele geri dönüyoruz.

    Bangkok'ta 2.gün
    Bangkok'taki 2.günümüzde Tik Ağacı Evi, Hindistan Cevizi Çiftliği, Yüzen Çarşı ve Kanallar Turuna katılacağımızdan dolayı göreceğimiz yerlerin heyecanı ile sabah erkenden kalkıp otelde kahvaltımızı yapıyoruz. Tura katılacak olan diğer arkadaşlarla beraber bizi gezdirecek olan ve otelin önüne gelen otobüse biniyoruz. 🚌 Burdan ilk durağımız olan Hindistan Cevizi Çiftliği'ne doğru yola çıkıyoruz. 

    Hindistan Cevizi Çiftliği

    Yüzen Çarşıya doğru giden yolda Bangkok'un dışında bulunan Samut Sangkram adında bir kasabaya uğruyoruz. Burası dünyanın ilk siyam ikizlerinin doğduğu yer. Siyam ikizleri ilk doğduklarında kasaba halkı tarafından dışlanmışlar. Bu iki erkek kardeş, gögüs kafeslerinden karınlarına kadar yapışık olarak 1811'de doğmuşlar ve 63 yıl sonra birkaç dakika arayla ölmüşler. Hindistan Cevizi Çiftliği bu ikizlerin doğduğu kasabada bulunuyor.

    Halk Hindistan Cevizi ağacına çok önem veriyor. Hem ağacın meyvesi, hemde ağacın kendisini ziyan etmeden kullanıyorlar. Çıkartılan yağı yemekte kullanıyorlar, kabuğundan ise küçük el eşyası yapıyorlar. Çiftlik deyince çok büyük bir yer beklemeyin. Arkalarda Hindistan Cevizi ağaçları, önde ise bunları kullanarak yaptıkları el eşyalarını koydukları ve sattıkları tezgahlar bulunuyor.
    Burdada içerde birde orkide bahçesi bulunuyor. Buraya gelmişken orkide bahçesinide gezip Çiftik turumuzu bitiriyoruz. 

    Tik Ağacı Evi

    Otobüsümüz Yüzen Çarşı yolunda bulunan Tik Ağacı Atölyesi'ne geldiğinde Tik Ağacından yapılmış eserleri görünce hayran kalıyoruz. Burada sanatçıların ellerinde bulunan aletlerle Tik Ağacını işleyişlerini, nasıl tablo ve şekiller ortaya çıkardıklarını görüyoruz.Daha sonra Tik Ağacından yapılmış olan mobilyaların ve başka büyük parçaların bulunduğu bölüme geçiyoruz. Hepsi çok güzel  ancak fiyatları çok pahalı.
                                        Tik Ağacı Evinde Mobilyaların bulunduğu mağaza


    Tik ağacından tek parça üzerine yapılan eserlerin sergilendiği mağazayı gezmek muhteşem bir deneyim oldu bizim için.👌 Şimdi burdan Yüzen Çarşı'ya doğru giderek gezimize devam ediyoruz. 

    Yüzen Çarşı

    Bangkok'a gelmeden önce Yüzen Çarşı adını o kadar çok duyduk ki, burayı çok merak ediyorduk ve görmeden Bangkok'tan gitmek olmazdı. Yüzen Çarşı Bangkok'a 1 saat uzaklıkta. Buraya gelenlerce en çok ziyaret edilen yerlerden biride burası. Yüzen Çarşıya gidebilmek için bineceğimiz kanoların bulunduğu yer çok kalabalık olduğundan sırada 20 dakika kadar bekledikten sonra dar ve uzun bir kanoya binerek etrafı seyrederek ve fotoğraflar çekerek Yüzen Çarşıya geliyoruz. Burada küçük teknelerde satış yapan insanlardan alışveriş yapmak istediğinizde kano ile yaklaşarak almak istediğinizi alabiliyorsunuz. Çarşının sağında ve solunda dükkanlarda bulunuyor. Bu dükkanları gezmek isterseniz kanodan inerek buraları gezebilirsiniz.

                                              Yüzen Çarşıya kano ile giderken


                                                         
                                     Yüzen Çarşıda tropikal meyve satışı yapılan bir tekne



    Yüzen Çarşıda alabileceğiniz biblo, heykel gibi hediyelik eşyaların dışında bambu ürünleri, aksesuarlar, kıyafetler bulunuyor. Satın almak istediğiniz bir ürün olduğunda mutlaka pazarlık yapın. Çünkü burada turistlere normalin çok üstünde fiyat söylüyorlar. Size söylenen fiyatın dörtte bir fiyatını teklif edin.
    Yüzen Çarşıya gelmişken eli boş dönen olmamıştır herhalde. Bizde bu eli boş dönmeyenlerdeniz ve tabi pazarlık yapmayı ihmal etmiyoruz. Bu kadar çok yer gezdikten sonra birşeyler yemek ve dinlenmek istiyoruz. Yüzen Çarşıda teknelerde satılan tropikal meyvelerin tadına bakmanın tam zamanı şimdi. Mangosteen, Rambutan, Mango, Dragon meyvelerinden 2 tabak hazırlatarak bir masada oturup hem dinleniyoruz, hemde bu meyveleri keyifle 😃 yemekten kendimizi alıkoyamıyoruz.

    Meyvelerimizi yedikten ve dinlendikten sonra artık Kanal Turu için yola koyulma vakti...

    Chao Phraya Nehri - Kanal Turu

    Kanal Turuna katılacak olan arkadaşlarla beraber nehirde bizi bekleyen Tekneye biniyoruz. Tekne nehirde ilerledikçe kazıklar üzerine oturtulmuş bir sürü derme çatma evler görüyoruz. Bazıları yıkılmak üzere sanki. Rehberimize insanlar bu kötü şartlarda nasıl yaşıyorlar diye sorduğumuzda, buralarda oturmanın Bangkok'ta zenginlik göstergesi olduğunu öğreniyoruz. Nehre yakın evlere yüksek fiyat verseler dahi sahipleri bunları satmıyormuş. Chao Phraya Nehri kıyısında hem zengin, hemde fakirler  birlikte yaşıyorlar. Lüks evler, villalar yanında çok kötü durumda olan evlerde bulunuyor. Evlerin önünde küçük tapınaklar modelleri görüyoruz. Bunlar kötü ruhları oraya çekip evlerden uzak tutmak için kullanılıyorlar. Bu tapınakların içine veya önüne çiçek, meyve, yemek konuluyor Tayland'da. Nedeni ise kötü ruhlar geldiklerinde aradıklarını burda bulsunlar eve girmesinler diye.
                                           

    Nehirde bir sürü balık göreblirsiniz. Balık tutmak serbest. Bunun bir istisnası var. Nehir kıyısında bir sürü tapınak var. Bu tapınakların önünde avlanmak yasak. Bir süre sonra Kaptan balıklara ekmek atmak isteyenlere teknedeki ekmeklerden verip balıklara ekmek atabileceğimizi söylüyor. Herkes bir anca balık besleme yarışına giriyor. Beslenme bitince kaptan, ne kadar topladığını hatırlamıyorum ama, ekmek paralarını topluyor.  Tur sırasına Wat Arun'u uzaktan görme fırsatımız oluyor. Bangkok'ta 2. ve son günümüz olduğundan Wat Arun'u ziyaret etmek için maalesef zamanımız yoktu gidip yakından gezme fırsatımız olmadı bu nedenle.

    Kanal turumuz farklı, güzel ve eğlenceli bir deneyimdi bizim için.  Bu arada tur ücreti ile ilgilide bilgi vermek istiyorum. Yüzen Çarşı 2 kişi 80 EUR, Kanallar Turu 2 kişi 50 EUR olmak üzere sadece 2 tur için toplam 130 EUR ödedik.

    Tur bitiminde Tekneye ilk bindiğimiz yere geri dönüp bizi bekleyen otobüsle iyice dinlenmek üzere otele geri dönüyoruz. Çünkü ertesi gün Pattaya tatilimiz için yola çıkacağız.

    Pattaya'da gezip görebileceğiniz yerlere ilişkin detayları öğrenmek isterseniz, Pattaya tatilimiz ile ilgili detayları aşağıdaki linkteki sayfamı ziyaret ederek öğrenebilirsiniz....😊 Pattaya'ya çocuklarınız ile gidecek iseniz ilgili sayfa tam sizi göre.. Nerden biliyorsunuz diye soracak olursanız, ben kızımla gittim ver gezerken birlikte çok keyif aldık diyebilirim. 😍

    https://geziyoruzmutluyuz.blogspot.com.tr/2017/02/pattaya-tatilimiz-bangkoktan.html



    2 yorum: