xpr:class='"loading" + data:blog.mobileClass'>

MENÜ

  • Anasayfa
  • Hakkımda
  • Seyehat ipuçları
  • Yurt içi gezilerimiz
  • Yurt dışı gezilerimiz
  • Çocuklarla hafta sonuÇOCUK
  • YAŞAM
  • GENEL BİLGİLER
  • 18 Ekim 2016 Salı

    Şirince -İzmir

    Yine bir yaz tatili için İzmir'deyiz. Bir hafta sonu havanın güzel olmasınıda fırsat bilerek rotamızı Şirince'ye çevirdik.

    Bu arada Şirince ile ilgili kıyamet güne ilişkin söylenenlerden kısaca bahsetmek istiyorum.

    Şirince 2012 yılında Maya Takvimi sayesinde dünya çapında bir üne kavuştu. Maya takvimine göre 21 Aralık 2012 de gezegen Marduk dünyadaki yaşamı sona erdirecekti. Buna inanan bir çok insan vardı. Bu insanlar Şirince'nin bu felaketten zarar görmeyeceğine inanııyorlardı. Kehanete göre 22 Aralık 2012 de Hz.İsa Şirince'ye gelecekti. Bu beklenti nedeniyle dünyanın çeşitli yerlerinden birçok insan Şirince'ye gelerek pansiyonları doldurdu.Kehanet bu ya işte..Tabii maya tutmadı. Ancak köy bundan son derece güzel yararlandı.

    Neyse biz gezimize geri dönelim..
    İzmir-Aydın otobanında Selçuk tabelasından sapıyoruz ve Selçuk içersinden Şirince tabelalarını takip ederek dağ yolundan Şirince'ye varıyoruz. Şirince içersinde araba ile dolaşılamadığından  bir otopark bularak aracımızı park ediyor ve  dar sokaklarda gezmeye başlıyoruz. Köy gerçekten ismine yakışır Şirin bir Rum köyü. Dolaşırken yerli ve yabancı çok sayıda turist olduğunu görüyoruz.

    Biz sabah evden çıkarken sabah kahvaltısı yaptığımızdan bu kadar güzel ve şirin aynı zamanda temiz havası olan köyde serpme kahvaltı yapma fırsatından mahrum kalıyoruz maalesef..

    Şirince'de yıllara meydan okuyan çok sayıda tarih kokan evlerin önünden geçiyor ve yokuş yukarı yürüyerek  mis gibi dağ havası alıyoruz ve  Kiliseye varıyoruz. Şirince'de 2 tane kilise bulunuyor. Bunlardan biri St. John Kilisesi. İçeri girdiğimizde duvarda işlenmiş birkaç el yapımı resim görüyoruz. Güvenlik olmadığından dolayı bunların korunamamış olması nedeniyle üzülüyoruz.

    Yöre halkının yaptığı ve çarşıdaki dükkanlarda ve köy meydanında satmaya çalıştığı iğne oyalı yazma, zeytin, zeytinyağı, sabun, mağnet, biblo,ev tekstil ürünleri gibi çeşitli ürünleri dolaşarak yakınlarımıza hediyeler alıyoruz.
    .
    Şirince'ye gelmişken meşhur şirince şaraplarının tadına bakmadan geri dönülmez diyerek yol boyunca bulunan şarap dükkanlarına giriyor ve  en güzel meyve şaraplarının tadlarına bakıyoruz.En çok tadını beğendiklerimizden hem kendimize hem yakın arkadaşlarımıza alıyoruz. Burada en meşhur şarabın yaban mersini şarabı olduğunu öğreniyoruz. Ayrıca vişne, çilek, kavun, nar, ayva, böğürtlen, ahududu, şeftali, elma gibi çeşitleri olan meyve şaraplarını buraya geldiğinizde mutlaka tadmanızı öneriyorum. Gerçekten hepsinin tadı ayrı bir güzel.

    EEE bu kadar gezmenin sonunda yoruluyor ve acıkıyoruz. Mantı, gözleme, sarma, güveçte kurufasulye canımız hangisini çekiyorsa bir güzel karnımızı doyuruyoruz. Çay ve kahve keyfinden sonra Şirince gezimizi sonlandırıyoruz.

    Bir başka gezi notumuzda buluşmak üzere hoşçakalın.





    Hiç yorum yok:

    Yorum Gönder